İşsizlik Manifestosu

Yayınlandı: Mayıs 20, 2015 / Uncategorized

İŞSİZLİK MANİFESTOSU

babası benisevmiyor ben kimseyi kimse beni
savunmam okunur gözlerimdeki kuşlar milistir
bu ne işsizlik sigortasının umrunda ne papatyanın
beni biç beni doğra bana anlamı çoğaltan dizeler geliştir
sakın benden bir intihar bombası gözüyle bakma bana sakın
çinliler olmasa ölmeyi önemsemek gelirdi aklına insanın
sana ulaşmak pahalıya patlıyor Rabbim.

uygun koşullar oluştuğunda hepinizi üzebilirim
bu her an bu sürmekte olan her hangi bir zamandan
yüzünüzde kurduğunuz modern cumhuriyete inen bir darbedir
bu mısra da bir darbedir- bence bana inanın
diyordu diyen tarih sayfalarına da düşmek istemem
ne de olsa bir çocuk dünyanın kurtarılmış bölgesidir
işte siz de gidiyorsunuz beni ne Konuk ne İbrahim abi anlıyor
kaba saba oluşum reytingli ölümler düzenlemek içindir
Rabbim sana ulaşmak pahalıya patlıyor.

beni yont beni çıldırt içimde koşuşturan kediler çılgın
içimde bozulmuş olan yeminli kalemlerle hükümler
içimde koşarak yalınayak kolonya arayan keşişler
içimde yeni yetme külçeli eczalar ile ilkel kalışlar
içimde senin soylu dişlerin renginde küllerin
içimde içimdir yeminli senin adın çiçekleri vardır
kötü alışkanlıklar edinmeye başladım caddelerde-sevinin
taptaze mermilerin  tetiklerinden bilinir ismim

ganimettir ölüm bazen yaşamak pahasına da olsa
argo lisanında (?) yere yakın olandan korkacaksın
şeyh capris gold devlet politika sen izmarit inşa edeceksin
gerçekten menekşeden tiksindim köprüden  bosna’dan da
çöllü möllü rüyalar görüyorum tabi  başbakanı da
sana çok mesaj bıraktım ama hiç cevap yazmadın ismail
oysa adına sevinç dedim adına kardeşlik adına diaspora!

işsiziz dünyanın da insanın da nasıl döndüğünü bilmekteyiz
uzaktayım fakat ben bir bombadan daha tesirliyim
yeşil tabutlara yeşil menekşelere inan biz de üzülmekteyiz
bir daha yinelemekten çekinmediğimi belirtmeliyim
uygun koşullar oluştuğunda hepinizi üzebilirim
cebimdeki kadar epiktim cebimdeki kadar halktan
çok  aradım ama hiç telefona bakmadı İsmail Rabbim
buralarda bir takım uzuvlar olacaktı çarmıhtan.

-şimdi başlıyorum gelişine vuruyorum tut

bu şartlarda paranoyak olmayan şerefsizdir
bunu bir kez de olsa ben de söylemeliydim
bizler şimdi akranlarım kan izahı yapma yarışında-masada-dört nala
ölmek adında güzel yumruklarımız vardı hala sevilmedim
güzel yumruklarımız vardı kurşunlanmış gebe kadınlar gibi
haberlerde ölmek yaşı iyice düştü diyor boyalı spiker
güzel yumruklarımız vardı annelerin makul nasırlarından
yumruk bildiğimiz yumruktu ne neo ne lirik sadece yılkıdan
yeniden inşa edilen güzide ülkemize hazır haldeyim- işsizim
camiamın ileri gelen abilerinden abilerine gezinir binlerce civim
oysa her şey kolay kudüs’ün ekmeğini yiyemeyen tek şairim.

insan işsizken neresinden esas alınır
sakalım kesilse geriye ne kalır tartışacak
bunun civide bir özelliği olmalı diye düşündüm
sekreterden hep olumsuz haber almak zorunda mıyım Rabbim
getirin bana çabuk biraz çarmıh biraz çivi biraz mermi
bana getirin bir bazuka bir sustalı kırılan tüm dişlerimi
güzel yumruklarımız vardı ceplerimizden dem vuruyorduk biz
böyle kafalar yemek söylesene
söyle it oğlu it söyle böyle mi caiz.

geliyordun çoklarca sigaralar içtim gecelerce geliyorduk
şairimsi ayaklarla beslendim içtim dur daha ölmedim
görüyordum andaval şairler cafelerden gazzeye şiir yazıyordu
hiroşimadaki patlama çernobildeki sızıntı burada subliminal yok
mert günahlar besler besmelesiz colalar içiyorduk
ayağa düşüyordu kelimeler o kancık gastecilerin elinde
o kancık kalemlerin elinde kelimeler ayağa düşüyordu
susmanın nesli tükeniyor sana ulaşmak pahalıya patlıyordu Rabbim.

şehre cinnetten baktım berbattı
ölüm endeksleri ve kişi başı gelir görüyorsun haddi aştı
sakallarımda gürzler yoksa hala bıçak kemiğe dayanmadı mı
kınacılar kınadılar ban ki moon da kınadı tabutlar pahalandı
çekik gözlüler sürmeli gözler bazı ölümcül gözler
korkuyorum şimdi şimdi mi yani meydanlara iner
bunun bir anlamı yok bu mısranın da ama bir karşılığı var
eskim yenimi rahat bırakmıyor Rabbim.

Yorum bırakın